24 Haziran 2016 Cuma

Senden Önce Ben-Jojo Moyes Kitap Yorumu

Orjinal Adı: Me Before You
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 480
Goodreads Puanı: 4,31 (454,633 oylama)

Çevirmen: Ayşe Görür
Seri: Senden Önce Ben #1


Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu...

Yaşamın ince detayları Lou'dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu...

Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.

Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lou'nun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur? 


BENİM YORUMUM

Selam!
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben iyiyim. Tabi kitabı hatırlamadığım sürece. Hatırladığım an gözlerim dolmaya başlıyor resmen.

Konuyu çok kısa bir şekilde benim görüşümle anlatmak gerekirse Lou, hayat dolu bir kızdır. Sevdiği işinden ayrılmak zorunda kalınca ve uzun bir süre iş bulamayınca engelli bir adama bakımı kabul eder.
Hayatını sonlandırmak isteyen Will için Lou mükemmel bir bakıcı olacaktır. Bu nedenle görüşmeye gittiği gibi işe alınır.

Olay kısaca bu şekilde.
Size şunu söyleyebilirim ki bu kitap benim hayatımın kitabı. Üç sene önce okuduğumda hayatımı değiştirdi ve düşünce yapımı oluşturdu. Zaten kendimi bulma dönemindeydim ve kitap benim kişiliğimi bulmama yardım etti resmen.


Sonu hakkında bir şey söylemek istemiyorum. Kötü veya iyi. Zaten herkes biliyordur bence diye düşünüyorum. Söyleyeceğim şey dört yerde ağladığım ve son kısımda ağlamaya başladığım zaman kitap bitimine kadar durmayışım.

Bana apayrı duygular yaşattı. Lou'ya güldüm. Hevesine, kıyafetlerine, hareketlerine. Hayran da kaldım aynı zamanda. Her şeye rağmen ayakta oluşuna.
Will'e sinir olduğum gibi aşık da oldum. Hayatımın erkeği Will Traynor. 

Treena'ya yani Lou'nun ablasına biraz sinir oldum. Sonlara doğru ısındım ama hala karaktere karşı soğuk sayılırım.
Zaten Patrick'i yani Lou'nun sevgilisini hiç sevmiyorum. Sadece kendini ve şu bedensel zırvalıkları düşünüyor. Spor, koşu, baklava, spor, zayıflama....
Ağağğa.

Will'in annesi ve babası ile Lou'nun annesi ve babası hakkında pek diyebilecek bir şeyim yok. Bence dört karakter de kendi çapında çok iyilerdi. Hiç birinden nefret etmedim.

Kitabı sevdim.
Ah, bunu dememiştim ama dememe gerek var mıydı?
Eksik arasam bile yoktu. Her şeyi tastamamdı. Yazar cidden efsane yazmış, efsane de ağlattı yani.

Eğer okumadıysanız kesinlikle okumanız lazım. Hem zaten sinemalarda da. Lütfen en yakın zamanda okuyun.
Ve siz ne düşünüyorsunuz kitap hakkında? Okudunuz mu?

ALINTILAR 

İki hafta fast food zincirlerinden birinde çalıştım. Saatler uygundu ve üniformamın saçımı elektriklendirmesiyle de baş edebiliyordum ama, "Buyurun, size nasıl yardımcı olabilirim)" ya da "Bununla birlikte büyük boy patates kızartması ister misiniz?" gibi önceden belirtilmiş diyaloglara bağlı kalmak benim için imkansızdı. Doughnut satan kızlardan biri beni dört yaşında bir kız çocuğuyla ücretsiz oyuncakların çeşitli özellikleri üzerine tartışırken yakalayınca işten çıkarıldım. Ne diyebilirdim ki? Dört yaşında, çok akıllı bir kızdı ve ben de Uyuyan Güzeller'in son derece saçma olduğunu düşünüyordum.
Sayfa 28 

"Herkesle kolayca anlaşabilirim ve... çay yapmak konusunda da hiç fena değilimdir." "Babam çay yapmanın dünyadaki en iyi referans olmadığını düşünse de deneyimlerime dayanarak bir fincan demli çayda düzeltilemeyecek bir şey olmadığını söyleyebilirim."
sayfa 41

"Tanrım! Treena , bu düşündüğümden de kötü. O çok mutsuz.""Hareket edemiyor. Tabi ki mutsuz olacak."
sayfa 63


Ama esas olan birini sevdiğinizde ondan kopmamak, depresyonu atlatmalarına yardım etmek değil miydi? Hastalıkta ve sağlıkta, her şeyde böyle olmamalı mıydı?
sayfa 80


"Bazen sabahları uyanmak istememin tek nedeni sen oluyorsun Clark." 

sayfa 355

 5 Puan: Mükemmeldi. Düşünmeden oku

2 yorum:

  1. Bende şu yeni çıkıp ortalığı salladığı zaman okumuştum çoğu kişi gibi. Çok beğenmeme rağmen ağlamadım. Ama sorunun bende olduğunu kabulleniyorum. Hiçbir kitap ağlatamadı beni. Duygulanıyorum evet. Üzülüyorum da. Ama yok ağlayamıyorum. Resmen ağlama özelliğim çevrimdışı olarak doğmuşum :D Neyse filmine gitmeden bir daha okusam iyi olur aslında. Ya da çıktıktan sonra mı okusam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filmden önce okumasan bile olur çünkü cidden filmle kitap aynıydı. aklında biraz bile kaldıysa eminim ki tekrar canlanacaktır. :')

      Sil