28 Ağustos 2015 Cuma

Olimpos'un Kanı (Alıntılar)


Selaam!
Nasılsınız?

Aslında bu yazıyı dün değil, ondan onceki gün paylaşmalıydım. Fakat inanın bu haftam çok yoğundu. Gezmeler falan... 

Her neyseciğim.
Kitaba alıntıları eklersem baya fazla olacağını düşündüğüm için ayrı olarak paylaşmaya karar verdim. Kitapla ilgili yorumum için tık tık.

Bu arada yandaki ve aşağıdaki fotoğrafları google görsellerden fan art yazarak buldum. 
Bana ait değiller yani.

Sayfa satırlarının yanında bulunan isim o kişinin ilahi görüşünden anlatılıyor. Bu yüzden isimleri yazdım.


Güzel bir kızla çıkmak insanı yeterince gergin hale getiriyordu zaten. Hele annesi aşkın tanrıçası olan birisinin kızı ile çıkmak… Eh, Jason her zaman romantik olmayan bir şey yapmaktan, sonra da Piper’ın annesinin Olimpos Dağı’ndan kaşlarını çatıp onu yabani bir domuza dönüştürmesinden korkmuştu.
Jason, sayfa 10
 
Bir kere, Tartarus’tan kısa süre önce dönen birisiyle nasıl havadan sudan konuşacağını bilmiyordu. Doctor Who’nun son bölümünü izledin mi? Ha, doğru ya? O sırada, Sonsuz Lanet Çukuru’nda ilerlemeye çalışıyordun!
Leo, sayfa 99

Hazel burnunu çekti. “Ne kadar romantik. 'Karın güzelmiş, Prens Pelops.’ ‘Teşekkürler. Onu bir savaş arabası yarışında kazandım.’”
Leo, sayfa 104

“Adidas ayakkabılarını yüceltirsek, Nike bize görünecek kadar öfkelenir mi acaba?” dedi Percy
Leo, sayfa 106

Nico bir keresinde Eflatun’dan bir öykü okumuştu; Eflatun eski zamanlarda, tüm insanların erkek ve kadın karışımı olduğunu iddia ediyordu. Herkesin iki kafası, dört kolu ve bacağı vardı. Öyküye göre, bu kombo-insanlar öylesine güçlüydü ki, tanrıları huzursuz ediyorlardı. Bu yüzden, Zeus onları erkek ve kadın olarak ikiye ayırmıştı. O zamandan beri de insanlar kendilerini eksik hissediyorlardı. Hayatlarını diğer yarılarını arayarak geçiriyorlardı.
Nico, sayfa 154

Ama çok fazla aşk zehir gibidir; özellikle de karşılıksızsa.
Reyna, sayfa 232

 

Bir Romalı gibi öl.

Hayır. Ölmesi gerekiyorsa, Jüpiter bir oğlu, tanrıların bir çocuğu ve Olimpos’un kanı olarak ölecekti. Ama feda edilmesine izin vermeyecekti. En azından, savaşmadan izin vermeyecekti.
Jason, sayfa 265


Artemis alaycı bir tavırla güldü. “Seni iltifatlarla tavlamak çok kolay kardeşim.”

“Çünkü iltifat edilecek çok harika yönlerim var!” (…)
Leo, sayfa 300

HİZMET NUMARASI:

TÜM KIZLAR LEO’YA BAYILIR!
Leo, sayfa 325

“İkizler burcu gibi mi yani?” dedi Percy. “Ben bir Aslanım.”
“Hayır şapşal,” dedi Leo. Aslan olan benim. İsmimin anlamı gibi. Sen Percy’sin.”
Piper, sayfa 364

“Rekabet burada sona eriyor,” dedi Percy. “Seviyorum seni Bilge Kız.”

Annabeth göğüs kafesinin içindeki bir şey erimiş gibi hafifçe iç çekti.
Piper, sayfa 378

Durum çok iyi, diye düşündü. Belki de Gaia uyanmış, modern dünyaya şöyle bir baktıktan sonra da uyumaya geri dönmeye karar vermişti.
Jason, sayfa 434

İştee!
Bu kadardı. 
*baya uzundu demi?*
Umarım yazılarımı beğeniyorsunuzdur. 
Alta yine yorum bırakmayı unutmayın. Nasılsınız sorusuna cevap olsa bile yeter.
Geçen sefer söz verdim yarın paylaşacağım diye ama iki güne aksadı. Tekrar özür dilerim. Söz verip tutmadığım için.
Bir sonraki yazım muhtemelen Ağustos ayında okuduklarım olur. Yine de söz vermeyeyim ben. :D

Bir sonraki yazımda görüşmek üzeree!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder