Sayfa Sayısı: 528
Goodreads Puanı: 4,48
Birbirlerinden nefret eden iki insandı onlar… Ama evlendiler! Uslanmaz bir asosyal olan İlkim'in hayatındaki tek amaç başarılı bir bilim kadını olmaktır. Onun modayla, makyajla işi yoktur ve gözlüğünün ardındaki dünyada ders notlarıyla mutludur.
Evlenmek için hayallerinin profesörünü beklerken, karşısına tehlikeli, kaba, bilimden anlamayan, öfkeli bir işadamı çıkar. Martin Turner… Bu Amerikalı adamla asla evlenmemesi gerektiğini bilse de, muhteşem kariyerinin anahtarının onun ellerinde olması işleri rayından çıkaracaktır. Genç kız, ilk andan beri koşarak kaçmak istediği bu yakışıklı ve karanlık adama, hayatının tüm ideallerini çiğneyerek tutkuyla çekilirken, ilk kez gerçek bir kadın gibi hissetmeye başlar.
Ve genç adam, gizli çıkarları uğruna evlendiği bu kızı Amerika'ya götürdüğü gün ondan kurtulma planları yaparken, sessiz karısı hayatının merkezine yerleşir. Aşk, nefreti gölgesi gibi takip ederken, bu nefretten bir aşk doğabilir mi? Peki ya sırlar açığa çıktığında gerçek aşk yalanlara direnebilir mi?
BENİM YORUMUM
Öncelikle kapak, gördüğüm andan itibaren "Ayy, çok cicii :3" diyip geziyordum. Hem içerikle alakalı küçük parçalar bulunması da çok hoş.
İlkim 23 yıl boyunca tek bir gece bile dışarı çıkmamış bir kızdır. Bunun nedeni kendini sürekli derslere vermesi, derslerden başka gözünün hiç bir şey görmemesidir. Bir gün tüm özgüvenini toplayarak "Aman, bir geceden ne olur ki?" diye dışarı çıkar. Ve tabi ki o bir gece de bir sürü şey olur.
O gece de Martin Turner ile tanışır. Müstakbel kocası!
Ayy! Bir de yan karakterlerimiz var. Mary ve Seth. Onları da okurken eğleneceksiniz.^^
Kitapta sevmediğim tek şey ilk başlarda sürekli didişen çift daha sonra aşkım, canım gibi aşk sözcüklerini daha sık kullanmaya başladı. Kafayı yedim.
Ahah! Bir de şu var. Kızın adını ilk yüz sayfa boyunca İklim sandım. Daha sonra Martin kızın adını düşününce(e tabi ki bende okuyunca) gerilere dönüp kızın adına tekrar baktım(hunharca gülme efekti). Kızın adı meğerse İlkim'miş.
Kitabı çok sevdim :3
Yer yer güldüm. Yer yer de Martin'in kalın kafalığına küfrettim.
İlkim'e kendimi çok yakın hissettim çünkü karakterimiz gözlüklü! İlk defa kendim gibi gözlüklü bir karakterin hikayesini okudum. İnanılmaz güzel bir şey. Çünkü karakterde kendimden bir sürü parçalar gördüm.
Ve Martin aşkını bilimsel dilde ifade edip daha sonra açıklayınca resmen delirdim.
"Korozyona uğramış makine rezitansı, deforme olmuş sarkmış deri, tartarlı diş minesi, genetiğiyle oynanmış hastalıklı, manyak adam."
"Seni seviyorum çünkü... Çünkü bende eksik olan her şeysin... Nezaket, zerafet, akıllılık, merhamet, duyarlılık, güzellik, masumiyet. Ve sen tertemizsin bebeğim. Hiç dokunulmamış bir papatyasın."
5 Puan: Mükemmeldi. Düşünmeden oku
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder